Dünyanın
gelmiş
geçmiş en büyük dahilerinden kabul edilen masum Musevi asıllı
(Almanya-Ulm
doğumlu), büyük fizikçi Prof. Dr. Albert Einstein,- (Tektaş),
Mustafa Kemal Atatürk ve Türkiye
Cumhuriyeti.
1933-1945
Holokost -
Şoa ve II. Dünya savaşı
sırasında
büyük dahi fizikçi
Prof. Dr. Albert Einstein Berlin/Nazi Almanyasını
acil terk ediyor ve kısa
zaman Fransa/Pariste kalıyor.
Aynı
ve diğer
sayısız
seçkin dahi
ilim&bilim arkadaşları gibi Nazi-almanyasından,
Nazi-müttefik ülkelerinden ve Nazi-işgali altındaki Avrupa ülkelerinden
firarda.
Ve bunca
sayısız
seçkin dahi
İlim&Bilim arkadaşları
son anda Holokost ve
Şoa'dan
kurtuluş'u
ve bir tek emniyetli, sığınağı ve barınağı
yalnız Türkiye Cumhuriyetinde buluyorlar.
„Desperate Hours“
(Umutsuz Saatler) yeni
ve mükemmel belgesel filmi Türkiye Cumhuriyeti'nin çok az bilinen ve çoğu
hikayelerinden küçük bir tanesi.
Türkiyenin
1933-1945 Holokost - Şoa ve
II. Dünya savaşı esnasında, Avrupa ve etrafındaki ülkeler derin bir karanlığa
gömüldüğünde, neler yaptığını
ve neler yapamadığını
anlatıyor.
Bu
myeni mükemmel belgesel film „Desperate Hours“
Türkiye Cumhuriyeti’nin
1933-1945 Holokost - Şoa
ve II. Dünya
savaşı
esnasındaki büyük, değerli
ve eşsiz rolünü
dünyaca kanıtlamıştır.
<p
Ayrıca
Türkiye Cumhuriyeti'inin eşsiz
ve yegane Diplomatları ve hariciyecileri 1933-1945'te çeşitli avrupa ülkelerinden, sayısız
masum insan hayatını
Holokost -
Şoa'dan
kurtuluşlarınıda
kanıtlamış
ve
göstermektedir.
Ayrıca Türkiye'nin tarihte ve geçmişten bugüne
kadar dünyada, kanıtlanmış
ve nesilden,
nesile anlatılacak, söylenecek, gösterilecek ve alkışlanacak
eşsiz hikayesi
bulunduğunu göstermektedir.
1933-1945 Holokost - Şoa
sırasında
kovulan seçkin ve dahi museviler için
bir cennetti Türkiye Cumhuriyeti.
1933 Adolf Hitler'in yeni Nazi Hükümeti ilk
önce Nazi-almanyasında ırkçı Nazi-ideolojisine uygun olmayan Alman
musevilerini ve Musevi-kökenlilerini (seçkin dahi)
İlim&Bilim, kadın ve adamlarını, meslek
uzmanlarını, topluca ölüm kamplarında defetmeye ve katletmeye
başlamıştı.
Mustafa Kemal Atatütk yeni kurulan Türkiye
Cumhuriyeti’ni modernize etmek için Nazi Hitler’in, Nazi-almanyanın
elden çıkardığı toplu ölüm kamplarına ölüme ve katliama gönderdiği
o'seçkin, üstün yetenekli dahi
İlim&Bilim kadın ve adamlarını büyük çaba
sarfederek nasıl Türkiye’ye getirdi.
Ölümden kurtulan bu
masum Musevi ve Musevi-kökenli dahi profesörlerin çocuklarından
üç tanesi gerçek bir
hikayeyi sakin ve üretken bir yaşamı mülteci bakış açısından kendi
görüşleriyle anlatıyorlar, ayrıca
almanya'da ve çoğu Avrupa ülkelerinde
Naziler’in ellerine düşen sayısız, suçsuz Musevi kurbanlarınında hikayelerini anlatıyorlar.
<p
“Bunlar
asla Unutulmasın„
Prof. Dr. Albert
Einstein
(Dahi&Fizik
Profesörü)
Dünyanın
gelmiş
geçmiş,
en büyük dahilerinden
kabul edilen Prof. Dr. Albert Einstein, 1933'te Berlin’de „Umutsuz
Saatler„
yaşıyor ve derhal Fransa’ya kaçıyor Paris’te
“College
de France„
okulunda geçici olarak mülteci hocalığı yapıyor.
Masum
Prof. Doktor Albert Einstein
avrupa’nın
çok
çeşitli ülkelerindeki
diğer sürgün edilen
sayısız
mülteci
ve
çok sevdiği
arkadaşları gibi sınırdışı ediliyor
ayrıca
zorunlu ölüm
kamplarına nakil ve
deportasyon gününe kadar sığınacak
acil
bir ülke ve kaçış yeri
arıyorlar.
O'günün
Nazi -
avrupasında ve çeşitli
Nazi - müttefik ülkelerde Prof. Dr.
Albert Einstein gibi sürgünde olan dahi
arkadaşlarından bazıları
ve
(öze)
birliği üyelerinden olan
İsviçre’den
masum Musevi
Prof. Dr. E. A. Egli (Mimar), Prof. Dr. Alfred
Heilbronn (Botanist), Prof. Dr. Philipp Schwartz (Patalojist)
sığınacak yer ve her an kaçabilecek
bir ülke arayan
kaçaklar gibi isviçrede firarda,
umutsuz ve korkulu günler
yaşıyorlar.
“Bunlar
asla Unutulmasın„
Prof. Dr. Einstein (Tektaş)
Büyük&Dahi
Prof. Dr. Albert
Einstein almanyayı
affetmiyor
ve
özür'de kabul
etmiyor,
bir daha
almanyaya ve
ayrıca
avrupaya gelmiyor
ve „Kitle
Katiller“
diyor.
Büyük&Dahi
Prof. Dr. Albert Einstein
yeni
almanyayı
özellikle „Kitle Katiller Ülkesi“ olarak adlandırıyor.
Büyük&Dahi
Prof. Dr. Albert Einstein
şahsına
almanlardan
ve
Alman
devletinden
verilecek tüm ünvan, diploma, davetiye,
saygı,
üstünlük,
şeref
madalyası
ve
ilgi davetiyelerini redediyor ve
„Kitle Katiller Ülkesi“
benim
şahsıma hiç
bir
şey veremez diyor.
Büyük&Dahi
Prof. Dr. Albert Einstein özellikle
almanyaya,
almanlara ve
bütün
almanyada,
kendi
şahsi
isminin her
şekilde
kullanılmasını verasetinde
ebediyen yasaklıyor ve
müsade vermiyor.
Büyük&Dahi
Prof. Dr. Albert Einstein'e defalarca ve senelerce rica mektubu gönderen Berlin Alman
Lisesine vefat etmeden önce büyük bir istisna ile
„Berlin
Albert Einstein Lisesi“ isminin
kullanması
için
özel ve tek müsade veriyor,
(diğerlerine
ebediyen ismini kullanmalarını yasaklıyor). Büyük&Dahi
Prof.
Dr.
Albert Einstein
18 Nisan
1955'te
sürgünde vefat ediyor,
mekan Princeton
Üniversitesi - Amerika.
30.
Ocak.
1933'te Naziler seçimleri kazanıyor, Mustafa Kemal Atatürk’ün
arkadaşı
masum Musevi
Prof. Dr. Philipp
Schwartz, Frankfurt Nazi-almanyasından
derhal Zürih -
İsviçre’ye kaçıyor
ve Zürih’te,- Almanya,
İsviçre ve
avrupanın
geleceğinden
şüphe duymaya ve korkmaya başlıyor.
İsviçre polisi
tarafindan tekrar Nazi
-
almanyasına ve ölüm kamplarına
teslim edilmeden
önce acilen
isviçreden Türkiye’ye
firar ediyor.
Berlin’de Opera
binası önünde.
Naziler yüz binlerce kitabı yakıyor.
Heinrich Heine yazıyor: Bugün kitap yakanlar,
sonunda insanları
yakar diyor. (Prof.
Dr. Albert Einstein'nın kitaplarıda
yakılıyor).
|